skip to Main Content
0212 275 87 88 info@mbi.com.tr
MRP Nedir? Ne işe yarar? MRP açılımı

MRP (Malzeme İhtiyaç Planlaması) Nedir?

Türkçe açılımı, Malzeme İhtiyaç Planlaması olup, İngilizce Material Requirement Planning olarak ifade edilir.

Bir üretim sürecinin belirli bir periyodunda gerekli olacak tüm malzemelerin miktarı ve ne zaman tedarik edilmesi gerektiği gibi kritik verilerin hesaplanarak planlanmasını ve kontrol edilmesini sağlayan bir sistemdir.

Uygulama, Joseph Orlicky tarafından 1975 tarihli (MRP) Malzeme İhtiyaç Planlaması ”Üretim ve Envanter Yönetiminde Yeni Yaşam Tarzı” kitabında adını duyurdu. Teorisi, bilgisayarların manuel işlemlerden daha hızlı ve daha verimli çalışabileceği idi. Başarılı da oldu. Bugün MRP II olarak daha da geliştirilmiş şekilde popülerliğini koruyor.

Malzeme ihtiyaç planlaması (MRP) en eski bilgisayar tabanlı envanter yönetim sistemidir.

MRP Sisteminin Amacı Nedir?

Malzeme ihtiyaç planlaması’nın birincil hedefi üretim verimliliğini artırmaktır. Üretim süreci içerisinde doğabilecek ihtiyacı öngörmeyi, zaman ve maliyet tasarrufu sağlamayı, işçilik ve ekipman kullanımını daha etkin hale getirmeyi, bilgisayar gücünü kullanıp üretim sürecini otomatikleştirmeyi, kaliteli ürünler üretip müşteri memnuniyeti sağlamayı amaçlar.

Envanter seviyelerini optimize etmek, verimli üretim çizelgeleme oluşturmak ve hammaddelerin talep için uygun olmasını sağlamayı hedefler.

MRP Programının Özellikleri

  • MRP (Malzeme İhtiyaç Planlaması), tedarik sürelerini en aza indirir, envanter seviyelerini optimize eder ve hizmet seviyelerini yüksek tutarak önemli üretim süreçlerini iyileştirir.
  • MRP uygulaması, ana üretim programını alır ve kullanıcıların ihtiyaç duydukları malzemeleri ve hammaddeleri satın almalarına yardımcı olan ayrıntılı bir çizelge haline getirir.
  • MRP yazılımı, satın alma siparişleri, malzeme, teslim tarihleri ​​ve hızlandırılmış siparişleri analiz edip, takip eder.
  • Malzeme İhtiyaç Planlaması, envanter seviyelerinin üretimin sorunsuz ilerleyebilmesi için yeterince yüksek fakat genel gider maliyetlerini azaltmak için yeterince düşük olmasını sağlayarak envanter işlemini sorunsuz bir şekilde optimize eder.
  • MRP sistemleri, doğru planlama yapmayı, ayrıca sonraki siparişler için hazırlıklı olmalarını sağlayarak güvenilir üretim programları oluşturmalarını sağlar.

MRP ve ERP Uygulamaları Arasındaki Farklar

Öne çıkan en büyük fark MRP‘nin daha çok envanter seviyelerine odaklanıp tek işlevli bir üretim sistemi olarak çalışması; ERP ise, bir işletmedeki çeşitli modülleri, uygulamaları  destekleyen entegre bir sistemdir. Aslında günümüzde MRP, ERP yazılımlarının bir alt modülü haline gelmiştir.

ERP (Kurumsal Kaynak Planlaması), çeşitli iş süreçleri için entegre edilen bir yönetim sistemidir. Bir işletmenin tüm iş akışı verilerini bir çatı altında toplar, pozitif veri kalitesi ve sürekli veri bütünlüğü sağlar.

ERP, MRP‘den daha pahalı olma eğilimindedir, çünkü daha fazla işlev gerçekleştirir, diğer sistemlerle bütünleşir ve yalnızca imalata özgü olanlar değil, bir işletme genelinde birçok açı noktasını çözmek için kullanılabilir.

MRP genellikle üretim işlemleri için kullanılır, bu nedenle sadece belirli departmanlardaki kullanıcıların erişmesi gerekir. ERP ise, iş süreçlerinin tamamını kapsadığından, her kullanıcının erişebilmesi gerekir.

Özetle, ERP daha gelişmiş ve bir çok sektörün ihtiyacını karşılar nitelikte olması ile büyük ölçekli şirketler için idealdir. MRP ise üretim sektörüne hitap eden orta ve küçük işletmeler için idealdir.

ERP Sisteminin Tarihsel Gelişimi

ERP Sisteminin Tarihsel Gelişimi

1960’lı yıllarda üretici firmalarda, malzeme ihtiyacını hesaplayabilmek üzere MIP (Malzeme İhtiyaç Planı) tekniği geliştirilmiştir. Bu teknik 1970’li yıllarda yerini kapalı döngü MIP’e (MRPI) bırakmıştır. MRPI tekniği, malzeme ihtiyaç planlamasının yanısıra ihtiyaç planlaması ve ana üretim planı özelliklerini de içermektedir. MRP I’in amacı, ana üretim planı ve mevcut kapasiteyi de göz önüne alarak daha gerçekçi malzeme ihtiyaç planı ve üretim planı elde edebilmekti.

MRP II

1980’li yıllarda ise, MRP I’e finans ve simülasyon modüllerinin eklenmesiyle birlikte MRPII (Manufacturing Resource Planing II : Üretim Kaynakları Planlaması II ) tezi uygulamaya konmuştur. İmalat kaynak planlaması, (Manufacturing resource planning; MRP II) üretimin verimliliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla, ihtiyaç duyulan anda, ihtiyaç duyulan yerde, ihtiyaç duyulan miktarda malzemenin bulundurulması için geliştirilmiş planlama tekniğidir.

Bilindiği gibi CIM (Computer Integrated Manufacturing : Bilgisayar Destekli Üretim) stratejisi içinde CAD (Computer Aided Desing : Bilgisayar Destekli Tasarım), MRP II ve MPS (Master Production Scheduling : Ana Üretim Planı) teknikleri başarıyla uygulanmakla beraber, firma içindeki dar boğazları bir bölümden başka bir bölüme taşımaktadır. MRP II, JIT (Just In Time : Tam Zamanında) ve DRP (Distribution Resource Planning : Dağıtım Kaynak Planlama) gibi yaygın sistemler, tesis düzeyinde bilgi üretebilmektedir. Oysa firmanın belli bölümlerine ve fonksiyonlarına teknolojiyi uygulamak yeterli değildir.

MRP II’nin tesis düzeyinde bilgi üretebilmesine karşın ERP, firma bütününe odaklanmıştır. ERP sistemleri bu yaklaşımıyla, firmaları, güvenilir bir ağ alt yapısı üzerinde ileri seviye yazılım teknolojileri ve entegre iş akışlarının avantajı ile güçlendirmekte, doğru zamanda doğru bilgiye ulaşarak, yeni piyasa değişiklikleri ve fırsatlarına, müşteri beklentilerine ve iş dünyası amaçlarına hızla cevap verebilme olanağı sağlayabilmektedir.

ERP

1990′lı yıllara geldiğimizde ise artık bu sistemler sadece üretim sektörünü değil aynı zamanda hizmet veren sektörleri de kapsamaya başladı. Yönetim sisteminin kapsadığı sektörlerin artmasıyla doğru orantılı olarak faaliyet birimleri de arttı (servis, bakım, insan kaynakları…). Bu geniş ölçekli ve daha kapsamlı sistemlere ERP (Enterprise Resource Planning-Kurumsal Kaynak Planlaması) denildi.

ERP II

2000’li yıllarda da, ERP II; tedarik zinciri yönetimi, müşteri ilişkileri yönetimi ve iş zekası kavram ve fonksiyonlarını bünyesine katarak, üretim dışı sektörlere de aynı avantajları sunmaya başladı. Kurumların farklı bölümlerindeki farklı fonksiyonları entegre etmekle kalmadı, bu entegrasyonu farklı endüstriler arasına taşıdı. ERP II, açık mimari üzerinde, web merkezli bir yapıya sahip bulunuyor. İnterneti çalışma ortamının bir parçası olarak görüyor. ERP’nin avantajlarını alırken, kurumsal operasyonların yeniden tanımlanmasına katılım zorlukları gibi başarısız yönlerine çözüm getirmeyi hedefliyor. Bu yaklaşımla birlikte, ERP II, tedarikçiler ve müşteriler ile uygulamalar arası etkin entegrasyon avantajı sayesinde, planlama derinliği sağlamakta ve yönetim dinamiklerini geliştirmektedir.

Şirketlerin ERP Programı Kullanmalarını Gerektiren 3 Önemli Neden

ERP’nin, işletmenin tamamını destekleyen ve tüm iş ihtiyaçlarını karşılayan tek bir çözüm olması, geniş kapsamlı ve ölçeklenebilir olması, sıklıkla yinelenen veya hatalı verilere karşı kendini kontrol etmesi, sistemin mükemmel çalışmasına olanak tanıyor. Günümüz rekabet ortamında ise bu tercihten çok zorunluluk haline dönüşmüş durumda.

Şirketler ERP sistemlerinin en büyük faydalarının “artan verimlilik, entegre bilgi, daha fazla özelleştirilmiş rapor, daha kaliteli müşteri hizmeti ve daha güvenli veri” olduğunu kendi tecrübeleri doğrultusunda ifade ediyorlar.

Kurumsal Kaynak Planlama veya diğer adı ile ERP, uzun bir süredir dünyadaki tüm işletmelerin gündeminde olan bir konu. ERP çözümlerinin verimliliği arttırdığı, üretkenlik ve büyüme konusunda net bir görüş sağladığı gibi popüler görüşler bulunmaktadır.

İşte büyümekte olan işletmelerin neden ERP çözümlerine ihtiyacı olduğuna dair 3 önemli neden;

1. Büyüyen İşletmeler İçin Operasyonel Verimlilik

Çalışan sayısı 50 veya daha az iken yöneticilerin işleri organize etmesi, denetlemesi ve izlemesi daha kolaydır. Ancak, durumu 100 den fazla çalışan, sayısız farklı süreç, etkinlik, çok sayıda iş akışı ve prosedürle biraz büyüdüğünde hayal edin. Bu sayısız prosedürden bazıları manuel ve bazıları otomatik olabilir. Bu faaliyetlerin ve prosedürlerin belgelenmesi ihtimali azdır. Bu son derece rekabetçi dünyada, bu tür ayrık ve çok entegre olmayan sistemler verimliliği ve kârlılığı azaltacaktır. Bu da büyümeyi etkileyecektir. Bir ERP çözümü uygulayarak işletmelerin çeşitli işlemleri hızlandırabilir, günlüğe kaydedebilir ve saatlik bazda izlemelerine yardımcı olabilir. Ayrıca işletme ve genel giderleri de azaltır.

2. Gelişmiş Tutarlılık ve Doğruluk

Bir ERP çözümünün uygulanmasının bir diğer önemli avantajı, bilgilerin tutarlı ve doğru bir şekilde korunmasına yardımcı olmasıdır. Özellikle farklı departmanların düzgün şekilde entegre olmadığı organizasyonlarda, bilgi tutarsız ve zaman zaman yanlıştır. Bir konu ile ilgili olarak farklı departmanların görüşleri değişkenlik gösterebilir ve dolayısıyla yönetime ilettiği bilgiler de farklı olabilir. Bu bazen karışıklıklara ve yanlış kararlara neden olur. Bu sorunlar ciddi olarak düşünülmese de gelirleri belirli bir süre etkileyebilir. Bir ERP çözümü uygulamak, tüm bilgilerin bölümler arasında tutarlı bir şekilde tutulmasını ve yönetilmesini sağlar.

3. Çalışanlara Yardım Eden Bir El

Bir ERP çözümü gerçekleştirmek, çalışanların her seviyedeki rutin raporlama çalışmalarının azaltılmasını sağlayacaktır. Aynı zamanda, şirketin kilit karar vericilerinin iş gücünü daha iyi bir şekilde anlamalarına yardımcı olur. İşletmenin farklı yerleşimlerinde bulunan çalışanların bireysel performansını analiz etmekten operasyonel bölgenin genel performansını görselleştirmeye kadar bir çok alanda etkili olur. Bu, kuruluşların stratejik kararları almasına da yardımcı olur.

İşinizi Büyütmek İstiyor musunuz?

Model ERP Yazılım Modülleri ile Bu Sandığınızdan Daha Kolay!

İşletmenizi Büyütmek İçin Bir Proje Başlatın!

Uzman Ekibimiz işletmenizin hangi yazılıma ihtiyacı olduğu konusunda tespitlerde bulunarak, sizlere en iyi teklifleri sunar.

    * Staj ve İş Başvurularınızı Kariyer Sayfasından Yapınız.(Buradan Yapılan Başvurular Dikkate Alınmayacaktır!)






    Back To Top
    Open chat
    1
    Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?